Editörden…
Şalom Dergi bu kez özel bir sayı ile okuruyla buluşuyor. Dergi’nin 23. mayıs sayısını özel kılan içindeki 18+/35- adlı gençlik ilavesi. Aylin Yengin’in editörlüğünde genç kalemlerin hazırladığı 18+/35- ilavesi sakın yanlış anlaşılmasın, kendini genç hisseden her yaştan gence hitap ediyor.
18+/35- ilavesi ile birlikte Şalom Dergi konu çeşitliliği açısından yine dopdolu… Söyleşi konuğumuz Gündüz Vassaf son kitabı ‘MOSTARİ bir köprü bekçisinin günlüğü’nden yola çıkarak, azınlık ve taraf olmak, kimlikler ve benlikler üzerine düşündüklerini dile getirdi.
‘Kenya ve Tanzanya’dan evrenin ufkuna göz atarken’ başlıklı yazıda yerel Masai kabilesinin yaşam tarzını ve geleneklerini tanımaya, vahşi bir âlemden medeniyeti algılamaya çalışıyoruz.
Bir dönem gençlerinin yaşam şekillerini nostaljik yazıları ile anlatan Estreya Seval Vali, bu kez ‘Diskolayalım’ yazısında 1970’li yıllarda gençlerin en büyük eğlencelerinden biri olan diskotekleri kaleme aldı.
Bu dergide çok özel bir kadını, iki Nobel ödüllü Marie Curie’yi kendi adına açılan müzede dolaşıp tanıma olanağını buluyoruz. ‘Kanserle mücadeleye adanmış hayatlar’ yazısında bu bilge kadının ailesinin beş Nobel sahibi olduğunu öğreniyoruz.
Op. Dr. Cengiz Sağıroğlu bundan böyle her dergimizde sağlığımızı korumak, hastalıklar ve belirtileri ile başa çıkmak için kullanabileceğimiz bilgiler verecek. Ayrıca faydalı olabilecek muhteşem buluşlar ve tıbbi uygulamalar hakkında da yazacak. Doktorumuz soru, yorum ve önerilerinize de mail yolu ile yanıt vermeye çalışacak.
Bu arada, her dergimize yaptığı özel çizimleri ile dünya güncelini yakalayan bu sayfadaki daimi komşum İrvin Mandel’e teşekkür ediyorum.
Bütün Avrupa’yı saran 1968 yılı gençlik olaylarını yaşamamışsanız da duymuşsunuzdur. İşte 47 yıldır sektirmeden her yıl Cannes Film Festivaline katılan Viktor Apalaçi, ‘Mayıs 68’de Fransa’daydım’ adlı yazısında Paris’te başlayan öğrenci hareketinin işçilerin katılımı ile nasıl alevlendiğini, Cannes’daki film şenliğinin nasıl engellendiğini anlatıyor. Festival tarihinin bu ilginç olayına ilişkin görsellerin de süslediği bu yazıyı 15 Mayıs’ta başlayacak Cannes Film Festivali öncesinde zevkle okuyacağınızı umuyorum.
Mayıs ayı demişken Anneler Günü’nden söz etmemek olur mu? Can Yücel’e sormuşlar: “Neden hep babalarla ilgili şiirler yazıyorsunuz? Niye anne sevgisini anlatan şiirler yazmıyorsunuz?” Şairin cevabı şu olmuş: “Anneme olan sevgimi anlatabilecek kadar şair değilim!”
En iyi dileklerimle…
Nelly BAROKAS
Şalom Dergi Editörü
