English
Merhaba, üye girişi için tıklayınız
ŞALOM - Dergi Temmuz 2014
ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014ŞALOM - Dergi Temmuz 2014
ŞALOM - Dergi Temmuz 2014
Tükendi!

Editörden…
Sevgili okurlar, bu sayımızda her zaman yaptığım üzere dergideki yazıları kısaca tanıtmak yerine, bir önceki Şalom Dergi’de yayınlanan bir yazıdan söz etmek istiyorum.
‘BABİL…  Asma bahçelerinden azap çukurlarına’ başlıklı yazı 1901 tarihli bir fotoğrafla başlıyordu. Bir düğün fotoğrafıydı bu. Nazli ve Haim (Yahia) Smeke’nin düğünü. Gelin ve damat aile yakınlarıyla birlikte bir sinagogun merdivenlerinde poz vermişlerdi. Yazıyı okuyanlarınız hatırlayacaktır, okumayanlar için kısa bir özet yapmakta fayda var.
Irak kökenli yazar Mona Yahia, üçüncü kitabının son bölümü için büyükbabası Haim (Yahia) Smeke’nin 1901 yılında Tıp Fakültesinden mezun olduğu İstanbul’da araştırma yapmaktaydı. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’ndeki tarihi fotoğrafları incelerken bir fotoğraf dikkatini çekti. Altında Hemdat İsrael Sinagogu yazan bu fotoğraftaki binanın merdivenli cephesi, babaannesi ile büyükbabası Nazli Mawas Smeke – Dr. Haim Smeke’nin düğün resmindekiyle aynıydı. Aile büyüklerinin Şam’da evlendiklerini ve elindeki 1901 tarihli düğün fotoğrafının bu kentte çekildiğini düşünmüş olan yazar Mona Yahia, ailesinin Irak’taki kökenini işlediği romanın son bölümünü böylece İstanbul’da tamamlamaya karar verdi.
Dergideki ‘BABİL…  Asma bahçelerinden azap çukurlarına’ yazısının başlangıç noktası buydu. Lolita Haleva’nın kaleminden çıkan yazı, yazar Mona Yahia ile bir söyleşiye yer veriyor, kökleri Babil dönemine dayanan ve 20. yüzyılın ikinci yarısında hızla eriyip son bulan Irak Yahudilerinin tarihini irdeliyordu.
Bu yazı çok ses verdi, ses vermenin ötesinde belki de bir ölçüde bir misyonun tamamlanmasına vesile oldu. Şöyle ki, 1901 tarihli bu resim Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Başkanı Mayir Saranga’yı heyecanlandırdı.  Saranga, yazar Mona Yahia’nın izniyle bu fotoğrafın bir kopyasını edinmek, sinagogun seuda (kahvaltı) salonunun bir duvarına asma isteğini dile getirdi.
Yazarın yanıtı olumlu oldu. “Fotoğrafın orada sergilenmesinden onur duyarım. Uzun yıllar sonra fotoğraf yeniden evine dönmüş olacak” diyordu Mona Yahia. Sanırım fotoğraf artık İstanbul’un en eski sinagoglarından biri olan Yel değirmeni Hemdat İsrael Sinagogu’nda yerini alacaktır.
Elinizde tuttuğunuz bu ayki dergimizde her zamanki gibi çok ilginç yazı ve söyleşiler var. İyi bir yaz dileklerimle Şalom Dergi’siz kalmayın diyorum yine…

Nelly BAROKAS
Şalom Dergi Editörü