Editörden…
 Havaların ısınmaya başladığı, güneşin sıcak yüzünü gösterdiği ve doğanın yeniden harekete geçtiği Nisan ayı, Yahudi dini ve tarihinde de önem taşıyan bir dönem. Dünya Yahudileri, Bahar Bayramı olarak da anılan,  yüzyıllar süren Mısır esaretinden kurtulup özgürlüğe kavuşmalarını simgeleyen Pesah Bayramını bu ay kutluyor.
İnsanoğlu neşe ve sevinci yaşadığı gibi hüzün ve acıyı da yaşıyor aynı zamanda. Dünya Yahudileri,  Pesah sevincinin ardından Nisan ayının 15’inde Naziler tarafından katledilen altı milyon dindaşının yasını tutacak, anılarını yâd edecek, ‘Bir daha asla’ diyecek.
Biz de Şalom Dergi’de ‘Sonsuz Döngü’ başlıklı müzik yazımızla baharı, ‘Kurtuluş ve Özgürlük’ ile Pesah’ı karşılarken, insanlık tarihinin en büyük soykırımı Holokost’u anmak ve anımsatmak üzere okurlarımıza iki yazı sunuyoruz. ‘İkinci Dünya Savaşında Bir Kadın… Vitka Kempner Kovner’ yazısı, Vilna Gettosu silahlı direnişçilerinin Nazilere karşı mücadelesini, ‘Salvador Gemisinden Bir Ses’ yazısı ise Silivri açıklarında batan Salvador göçmen gemisinin 5 kurtulanı ile 2004 yılında bir araya gelme şansını yakaladığımda gerçekleştirdiğim söyleşileri yansıtmakta.
Holokost anma törenine katılmak üzere ülkemize Viyana’dan gelecek Kantor Shmuel Barzilai ile gazeteci/aktivist Karl Pfeifer’i ziyaretlerinden önce okurlarımıza tanıtmak amacıyla kendileriyle yaptığımız söyleşilere yer veriyoruz.
İKSV Film Festivalinde ilk kez izleyicinin karşısına çıkacak ‘İdil Biret: Bir Harika Çocuğun Portresi’ belgeselinin yönetmeni Eytan İpeker ve yapımcısı Yoel Meranda ile de söyleştik bu sayımızda.
‘Ahmediler’ ve ‘Ahmedilik’i bileniniz var mı? ‘Hayır’ dediğinizi duyar gibiyim. Bir kesimi Hayfa kenti tepelerinde yaşayan Filistinli İsraillilerden oluşan Sünni-Müslüman bir cemaat… Yazarımız o bölgeye gitti ve Ahmedi entelektüeli Abdullah Odeh ile birebir görüştü.
Bu ay Dergi’mizin diğer bir söyleşi konuğu Davranış Bilimleri Uzmanı ve Yazar, Aşkım Kapışmak… Beden dili, insan ilişkileri, aşk, aldatmak ve ‘5S’ kuralı, sıcak sohbetin ana konularını oluşturdu.
‘Hayattan renkleri atarsak geriye ne kalır ki?’, ‘Tüm zamanların aksesuarı Saat’ gününüze renk katarken, ‘Cucina Povera’ damak tadınıza hitap edecek.
Gezi yazılarımızın birinde Peru’yu karış karış dolaşmaya devam ediyoruz. Diğerinde de kentimizin cazibe merkezi Nişantaşı, Teşvikiye ve Süleyman Seba ile bütünleşmiş Beşiktaş’ta geziniyoruz.
26 Mart Perşembe günü Edirne’de tam bir şenlik yaşandı; Büyük Edirne Sinagogu uzun yıllar sonra mükemmel bir onarımın ardından ibadete açıldı. İstanbul’dan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden, bir kısmı eski Edirneli binin üzerinde dindaşımız, yıllardır hayal edilen bu tarihi günün heyecanını yaşadı.
Güvenlik nedeniyle binaların arasına sıkışmış kalın duvarlar ardındaki sinagoglarımızın dış cephelerini unutan bizler için, Edirne Sinagogu’nun tüm ihtişamı ile boy göstermesi, belki de yarınlara umutla bakmamıza vesile olacak. Pesah’la gelen özgürlük ruhunun sürekli olmasını, insanlığa huzur ve barış getirmesini dilerim.

Nelly BAROKAS
Şalom Dergi Editörü